Ezan Hangi Makamla Okunur, Makamların Ezandaki Yeri Nedir?
Yüzyıllardan beri Müslümanlar’ın en önemli ibadeti olan namaza davet niteliğindeki ezan, sözlerinde hiçbir değişikliğe uğramamasıyla birlikte, her toplumda her kültürde farklı tını, farklı nağmelerle okunmuş ve okunmaya devam edegelmektedir.
Türk kültüründe müziğin ağırlıklı olarak saray ve tekke
çevresinde sistematik olarak geliştiğini göz önüne aldığımızda, bu gelişmenin
ezan, Kur’an okuma ve sair sözlü dini ibadet ve geleneklere yansımasının
kaçınılmaz olduğu görülecektir. Klasik Türk Müziği’nin iskeleti mesabesindeki
makamlar, müzikal anlamda basitçe, bir eserin yürüyüşünde, bağlı bulunduğu
‘kalıplar’ şeklinde ifade edilebilir. Ancak Türk Müziği’nin mahiyeti, enginliği
ve aşkınlığı, onun sosyal hayat ile de iç içe geçmesine ve dolayısıyla dinî,
toplumsal hatta daha bir çok farklı alana da genişlemesine sebep olmuştur. Geçmişte
Türk Müziği’nin tedavi amaçlı kullanıldığı bilinmekle beraber, günümüzde insan
üzerinde makamların psikolojik etkilerinin olduğu, dahası günün hangi saatinde
hangi makamın faydalı olacağına kadar birçok etkisinin olduğu öngörülmektedir.
Peki en önemli ibadetimiz olan namaza davet niteliğindeki
ezan üzerinde Türk makamlarının etkisi nasıl olmuştur? Dar anlamda, bütün vakitlerin
standart bir makamda okunduğunu söyleyebiliriz. İstisnai olarak bütün camilerin
buna uyduğunu söyleyemeyiz zira makamına uygun ezan okumak ayrı bir eğitim işidir.
Dolayısıyla bilinçli olarak ve uygun makamlarda ezan, genellikle büyük camilerde
okunmaktadır.
Kural niteliğinde olmamakla beraber, geleneksel olarak ezanlar
şu makamlarda okunmaktadır:
Sabah Ezanı : Sabâ Makamı
Öğlen Ezanı :
Uşşak Makamı
İkindi Ezanı :
Rast Makamı
Akşam Ezanı : Segah Makamı
Yatsı Ezanı :
Hicaz Makamı
Salâ :
Hüseyni Makamı
Her makâmın hissettirdikleri ve anımsattıkları farklı olduğu
için, her makam ezan için kullanılmaz. Mesela, Kürdi ailesi makamları daha
ziyade şarkı formunda bir havası olduğundan tercih edilmezler. Benzer şekilde
Nihavend, Hüzzam gibi makamlar da buna bağlı olarak tercih edilmez. Ne var ki
bana kalırsa ezanın barındırdığı bu lahuti cümleler, hangi tınıyla hangi
makamda okunurlarsa okunsunlar, verdiği mesaj ve hissettirdikleri hiçbir zaman
değişmez.
Son olarak tekrar belirtelim ki ezanın standart olarak
yukarıdaki makamlara göre okunduğuna dair bir kural veya sınırlandırma mevcut
değil. Lakin anlaşılan o ki, geçmişten günümüze kadar geleneksel olarak
belirlenmiş bu makamların, günün farklı saatlerinde insan ruhu üzerinde farklı
etkilere sahip olmasından ileri geliyor olsa gerektir. Türk makamlarının renkli
dünyasında daha fazla araştırıp üzerinde çalıştıkça ve daha fazla ayrıntıya sahip oldukça bu
dünyanın ne kadar zengin, ne kadar haz verici olduğunu daha iyi anlıyor ve
bütün benliğinizde hissediyorsunuz.
Aşağıdaki bağlantıda 1 ezanın içine 16 farklı makam
sığdırılmaya çalışılmış. Değerli bir çalışma olmuş, dinlemenizi tavsiye ederiz.
Yorumlar
Yorum Gönder